Zeytin (Olea europaea), zeytingiller (Oleaceae) familyasından meyvesi yenen Akdeniz iklimine özgü bir ağaç türüdür.
Besleyici değeri çok yüksek olan bir besindir. Zeytinde bol miktarda bitkisel protein, yağ, A, C, E vitaminleri ile kalsiyum, fosfor, kükürt, klor, magnezyum mineralleri vardır. Kalp ve damar sağlığı için çok faydalı olan zeytin, yaşlanmanın etkilerini de azaltır.
Zeytin dalından yenemeyecek kadar acıdır. Bu yüzden tüketilmeden önce bir işlemden geçmesi gerekir. İşlenme sürecindeki metot zeytinin türüne, yetiştirildiği bölgeye ve elde edilmek istenen doku ve renge göre değişir. Bazı zeytinler olgunlaştığında toplanırken bazıları olgunlaşmadan toplanır. zeytinin rengi olgunluk aşamasına doğrudan bağlı olmak zorunda değildir. Birçok zeytin hamken toplanır ve zamanla olgulaşarak koyulaşır. Ama bazı zeytin türlerinin olgunlaşma süreci yeşilken başlar ve olgunlaştıklarında da yeşil kalır; bazılarında ise bu süreç siyah renkle başlayıp siyah renkle sonuçlanır. Salamura ve selede tatlandırma zeytinde en sık kullanılan yöntemlerdir ve her yöntemin zeytin üzerinde renk ve doku olarak farklı bir etkisi vardır.
Zeytin, boylu bir çalı veya 10 metreye kadar boylanabilen, sık dallı, yayvan tepeli, herdem yeşil yapraklı bir ağaçtır. Geniş, kıvrımlı, yamru yumru bir gövdesi vardır. Ağaç yaşlandıkça, düzgün gri renkli gövde kabuğu giderek çatlar. Ağacın tacı (tepesi), yaklaşık olarak artan boy kadar her sene genişler. Uzun ömürlü bir ağaçdır, yaklaşık 2000 yıl kadar yaşayabilir. Verimli topraklarda taç açık ve asimetrik, verimsiz topraklarda ise daha yoğun ve yuvarlaktır. Sürgünleri gri renkli, dikensiz ve hemen hemen üç köşelidir.
Mızraksı, çok kısa saplı, deri gibi sert yaprakları sürgünlere karşılıklı çiftler halinde dizilmiştir. Yaprakları basit, tam kenarlı ve kenarlar alt yüze doğru hafif kıvrıktır. Yaprağın boyu 20–86 mm, genişliği de 5–17 mm’dir. Yaprakların ucunda sivri bir çıkıntı bulunur. Yaprağın üst yüzü koyu gri-yeşil ve tüysüz, alt yüzü mavimsi gümüşi renkte ve beyaz sık ipeksi tüylerle kaplıdır.
Zeytin dayanıklılığın sembolüdür.
Baharın sonlarına doğru yaprakların koltuğunda seyrek salkımlar halinde açan, küçük beyazımsı-sarı renkli, kokulu çiçekleri vardır. Rüzgârların taşıdığı çiçek tozlarıyla döllenen çiçekler etli ve yağlı meyve verir. Meyve önce yeşil, olgunlaştıktan sonra da parlak siyah bir renk alır. Etli meyvenin içinde sert bir çekirdek vardır. Meyvenin etli kısmından ve çekirdeğinden elde edilen "yağı" bakımından çok değerli bir ağaçtır. Aynı zamanda ağacının çok heybetli ve estetik bir görünümü vardır. Odunu çürümeye karşı son derece dayanıklıdır.
Zeytinin yaprağında tanen, uçucu yağlar, organik asitler ve rezin bulunur. Yapraklar ve gövde kabuğu % 5 çay (infüzyon) halinde iştah açıcı, idrar söktürücü ve ateş düşürücü olarak kullanılır. Şeker hastalığında kullanım alanı olduğu gibi, tansiyon düzenleyici olarak da bilinir.
Zeytin ağacına ilişkin mevcut en eski veri Ege Denizi’ndeki Santorini Adası’nda yapılan arkeolojik çalışmalarda ortaya çıkarılan 39.000 yıllık zeytin yaprağı fosilleridir. Kuzey Afrika’daki Sahra bölgesinde gerçekleştirilen arkeolojik araştırmalarda ise M.Ö. 12.000'e ait zeytin ağacı bulgularına rastlandı. İlk zeytin hasadının ne zaman ve hangi uygarlık tarafından yapıldığıysa bilinmemektedir.
Zeytinyağı, zeytin ağacının (Olea europaea) meyvesinden elde edilen yeşilimsi-sarımtırak renkte sıvı bir yağdır.
Dermokozmetik amaçlı kullanılmaktadır. Zeytinyağı saç dökülmesini engeller, saçın çabuk uzamasını sağlar, lezyonlu saçlı deriyi onarmaya yardımcı olur ve kepek oluşumunu engeller. Zeytinyağı cildi olumsuz dış etkenlere karşı korurlar. Cildi güzelleştirip yaşlanmasını geçiktirerek ciltteki kırışıklık oluşumunu engeller. Makyaj kimyasallarının oluşturabileceği olumsuz etkileri azaltır. Cilt hastalıklarının oluşumu önlemeye yardımcı olur.
Doğal zeytinyağlı ürünler cilldimizde kimyasal kalıntılar bırakmadığından dünyada kullanımları giderek artmaktadır. Yüzyıllardır akdenizlilerin sağlık ve güzellik kaynağı olmuştur. Kutsal metinlerde de şifa kaynağı olduğu belirtilmiştir.
Tarih, zeytinyağı üretimine ilişkin en belirgin izlerin Akdeniz’in tam ortasındaki Girit Medeniyeti’ne, MÖ 4500 yıllarına dek uzandığını göstermektedir.
Zeytinyağı kültürünün Akdeniz’deki diğer kavimlere yayılmasında en önemli rolü Giritliler oynamıştır; hem de yaklaşık 3000 yıl boyunca. Güçlü ticaret filolarına sahip olan Giritliler'in gerçekleştirdiği zeytinyağı ticaretinin günümüzdeki en canlı tanıkları, Knossos ve Faistos saraylarının yıkıntıları arasında bulunan 2 metrelik zeytinyağı küpleridir. “Pithoi” denilen bu dev küplerle beraber bulunan tabletlerde ise o günkü zeytinyağı ticaretinin nerelere yapıldığını ve zeytinyağının nerelerde üretildiğine dair bilgiler yer almaktadır.
Aslında zeytinyağı kültüründe Anadolu, coğrafya olarak hep vardır; ama ön planda görünen Ege’nin karşı yakasıdır. Bunun sebebi, Homeros’un Batı Medeniyeti’ndeki tartışmasız ağırlığından ötürü zeytinyağı kültürünün merkezine sürekli olarak Antik Yunan'ın yerleştirilmesidir. Helen Medeniyeti’nin sadece Ege’nin karşı kıyısını değil Anadolu coğrafyasını da kapsadığı unutulur. Milet’in, Efes’in, Foça’nın, Klazomenai’nin (Urla), Erythrai’nin, Assos’un Anadolu’da olduğu ihmal edilir.
Zeytin ağacı (Olea europea) narin bir ağaçtır. Ağır ve zahmetli büyümesine karşın oldukça uzun ömürlüdür. Bir zeytin ağacının ortalama ömrü 300-400 yıldır, ancak 3 bin yaşında zeytin ağaçlarına da rastlanmıştır. Bu nedenle zeytin ağacının adı mitoloji ve botanikte “ölümsüz ağaç”tır.
Derinlere uzayan kökleri sayesinde kalkerli, çakıllı, taşlı ve kurak topraklarda yetiştirilmeye elverişli olan zeytin ağacı için en verimli ortam yazları sıcak, kışları ise ılıman geçen iklimlerdir. Çünkü zeytin ağacı ışığı, güneşi ve 15°C üstündeki sıcaklığı sever. Yıllık ortalama 220 mm yağış zeytin ağacının verimli bir şekilde büyümesi için yeterlidir. Zeytin ağacı genellikle rakımı düşük coğrafyalarda yetişir. Ancak denizden 1000 metre yükseklikte de zeytin tarımı yapılabilmektedir. Çalı görünümündeki zeytin ağacının yapraklarının üst yüzü koyu, alt yüzü ise gümüş rengindedir. Yapraklar mükemmel bir düzen içinde dalın iki tarafından karşılıklı olarak çıkar. Ortalama 40 - 50 cm. genişliğindeki gövde çürümeye karşı çok dayanIklıdır. Ağaç yaşlanınca yamrulardan gelişen yeni uçlar gövdeyi tazeler. Ortalama boyu 4m ila 10 m olan zeytin ağacı bir yıl bol, bir yıl az ürün verir. Çiçek verme mevsimi kuzey yarım kürede Nisan - Haziran ayları arasındadır. Yeşil zeytinler Ağustos ayı sonundan Kasım ayı başına kadar olan süre içinde olgunlaşır.
Zeytin hasatında toplama şekilleri binlerce yıldan bu yana neredeyse hiç değişmemiş, asırlar boyunca elle toplama ya da silkme yöntemi kullanılmıştır. Bir de, yere düşmüş zeytin meyvelerini toplama yöntemi vardır. Hasat, Kasım ile Mart ayları arasında yapılır.
Ancak genel yöntem silkmedir. Elle toplamada, sağma veya taraklama yöntemi, yerden toplamada ise merdane veya fırça kullanılır. Günümüzde zeytin hasadında makineden de (sarsma ve yerdeki meyveleri emici ekipmanlarla toplama) yararlanılmaktadır. Uygulamada en fazla emek gerektiren yöntem, elle toplamadır. Saatte en fazla 9-10 kilogram zeytinin toplandığı bu yöntem, meyve sağlam ise en iyi kalitede zeytinyağı üretilmesini sağlar
Isıl işlem görmeden meyvesinden yağ çıkarılan Zeytinyağı kültüründe, binlerce yıldan bu yana değişmeyen başka bir gelenek de zeytinden yağ çıkarma yöntemidir. Bunun nedeni zeytinyağının, zeytinlerin soğuk presten geçirilmesiyle elde edilmesi ve hiçbir kimyasal işleme gerek duymadan yenilebilmesidir. İşte bu yüzden, bugün hâlâ Ortadoğu’da rastlanan zeytin üretme yöntemiyle, yaklaşık 6 bin yıl önceki zeytinyağı elde etme yöntemi arasında hiç fark yoktur: Zeytinler ezilerek hamur haline getirilir. Daha sonra bu hamur sıkılır veya presten geçirilir. En sonunda ise yağ, zeytin meyvesinin suyundan (karasu) ayrıştırılır. 19. yüzyılın başında ise teknolojinin gelişmesiyle hidrolik pres makinelerine geçildi. Bugün hidrolik pres makinelerinin yanı sıra, zeytin hamuruna hiç pres uygulamadan merkezkaç kuvvetiyle zeytinyağı elde etmeyi sağlayan makineler de kullanılıyor. Bunların içinde de en yaygını “kontinü sistemi”.
Kontinü sisteme, tam otomatik sisteme denir. Önce zeytinler türlerine göre ayrılır. Huni adlı çukura dökülen zeytinler makine sistemiyle yapraklardan temizlenir ve kırıcıda ezilip kırılır (makine, üçbin devirle çekirdeği unufak eder). Buradan çıkan hamur, karıştırma yoğurmadan sonra su verilir, posa ve şırası ayrıştırılır. Şıradan da yağ ve karasu ayrıştırılıp, yağ filtre tankına alınır, son tortuları ayıklanıp dinlenme tankına bırakılır. Buradan doğal yağ güğümlere, teneke ve şişelere doldurulur. Yağdan geriye kalan prina tekrar öğütülüp sabun yapmada kullanılır. Prina posasına pelet denir ve yakacak, yakıt olarak kullanılır.
Kaliteli zeytinyağı elde etmek için: Zeytinlerin, hasattan sonra mümkün olan en kısa süre içinde işlenmesi gerekir. Çünkü zeytin bekletilirse fermante olur, bu ise zeytinyağının kalitesinin düşmesine yol açar. Ancak, zeytinin “bol” olduğu dönemlerde, bekletilme mecburiyeti de doğabilir. Bu durumda işlemeden bekletilen zeytinler, genellikle 20-30 santim yüksekliğindeki yığınlar şeklinde, iyi havalandırılmış ve serin depolarda saklanır. Doğal zeytinyağı kaliteli olması için şu işlemlerden geçirilir: Zeytin zamanında toplanır, fazla bekletilmeden yağhanede iyice temizlenir, en uygun kaplarda dinlendirilir, serin ve karanlıkta korunur. Zeytinyağında renk, koku, tat değerlendirmesi yapan uzmanlar vardır. Uzmanlar yağın organoleptikini şu parametrelere göre belirler: taze, yakıcı, acı, meyvamsı, tatlı, kekremsi veya küflü, rutubetli, sirkemsi, ekşi, çamurlu, metalik, yanık, karasu, tuzlu, minder, kurtlu, salatalık.
Türkiye'de kaliteyi TSE (TS 341) belirliyor. Denetimi Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Türk Gıda Kodeksi'ne göre yapıyor. Piyasanın %65'i markasızdır. Zeytinde ürün rekoltesi 40-250 bin ton arasında değişmektedir. Ülke genelinde kişi başına tüketim 2 kilodur. Bu düşük tüketimin sebebi, zeytinyağının pahalı oluşundandır, çünkü ayçiçek yağı 4-5 kat daha ucuzdur.
Ilk siparişim olan tuzsuz zeytin az önce geldi tadı hafif buruk fakat çok lezzetli. Yanında hediye olarak gönderilen elma sirkesi ise günün sürprizi oldu. Başka alışverişlerde görüşmek dileğiyle, çok teşekkür ediyorum.
Ankaraİznik Zeytin Evi’ne internette tuzsuz zeytin ararken denk geldim, sipariş verdikten sonra telefon ile arayıp siparişimle ilgili bilgi verildi, gayet ilgiliydi arayan hanımefendi. Sipariş yola çıktıktan 1 gün sonra Ankara’ya adresime ulaştı ve paketleme oldukça özenliydi. Teşekkürler.
Ankaraİlk defa bebeğim için aldığım siyah tuzsuz zeytin gayet güzeldi.Teşekkür ederim.
Kocaeli2 sene kadar önce Anneme tuzsuz zeytin ararken tesadüfen bulduğum, ama iyi bulmuşum dediğim sitedir.. Artık annem için aldığımız tuzsuz zeytinlerin yanı sıra, evin tüm zeytin ihtiyacını temin ediyoruz. Mutlaka deneyin lezzet farkını sizde göreceksiniz .
Bu arada Zeytinyağı da tavsiyemdir
Eşim rahatsız ve tuz yemesi yasak.Maalesef özellikle kahvaltılıklarda tuzsuz ve katkısız ürün bulmak çok zor.İnternette tuzsuz ürün ararken İznik Zeytin Evin i buldum.Telefon açıp bilgi alıp denemek için sipariş verdim.Gerçekten tuzsuz ve doğal zeytin.Tuz sorunu olan ve kaliteli zeytin yemek isteyenler hiç düşünmeden sipariş verebilirler.
Ürünleri ve iletişimi harika olan İznik Zeytin Evi ni kutluyorum.
Kazançları bol olsun.
Hersey cok guzel ve ozenli paketlenip gonderilmis kurutulmus meyve ve napolyon kiraz zeytin zeytinyagi hepsi birbirinden guzel elinize emeginuze saglik
IstanbulMarketlerden aldığım az tuzlu zeytin bile tuzlu geliyordu. Sürekli suya koyarak yemeye çalışıyordum. İlk defa yorumlara bakarak bir siteden alışveriş yaptım. Deneme amaçlı tuzsuz ve az tuzlu zeytin aldım. İkisini de çok beğendim. Az tuzlu zeytin gerçekten az tuzlu. Kesinlikle tavsiye ederim. Kolaylıklar dilerim.
DENİZLİTükettiğim ürünleri genellikle çeşitli yörelerden sipariş ile temin ederim. Son olarak "iznikzeytinevi.com"'dan sızma zeytinyağı, daldan sele zeytini, ekşi maya tarhana ve biber salçası temin ettim. Öncelikle paketleme sistemlerini takdir ettim. Ürünleri -zor beğenen biri olmama rağmen- tuttum. Tarhana ve biber salçası bana çocukluğumda köyümde tattığım damak tadını hatırlattı. Sele zeytini neredeyse erik gibi gidiyor ve ayrıca "yeşil zeytin-halhalı" daha önce tatmadığım yeni bir lezzet. "iznikzeytinevi" kurucu ve işleticilerini kutluyorum ve bu özen ve kaliteyi devam ettirmelerini temenni ediyorum.
SamsunTesekkurler.Ayrıca telefonda Ilgın hanım'ın doğru yönlendirmesi ve sevecenliği beni çok etkiledi. İşini bu kadar severek yapan ve ürünlerine güvenen kişilerden satın almak her zaman prensibim olmuştur. Ürünler o kadar sağlam paketlenmişti ki , firmaya olan güvenim daha da pekişti. Ürünleri tavsiye ediyorum. Emeğinize sağlık..
usakSevgili İznik Zeytin Evi
İlk olarak tuzsuz zeytininizi sipariş etmiştim. İlk siparisimle birlikte arayıp bana detaylı anlatmıştınız. Yıllardır müşterinizin ve tüm ürünlerinizden çok memnunum. Özellikle tuzsuz zeytinden tabi ki :)
Emeğinize sağlık. Ve güleryüzlü çalışanlarınıza çok teşekkür ederim
Saygılarımla